2023 EĞİTİM VİZYONU YOLUNDA BÜYÜK BİR ADIM: "OKUL PROFİLİ DEĞERLENDİRME"  
2023 EĞİTİM VİZYONU YOLUNDA BÜYÜK BİR ADIM:

2023 EĞİTİM VİZYONU YOLUNDA BÜYÜK BİR ADIM: "OKUL PROFİLİ DEĞERLENDİRME"

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Okul gelişim alanları, ´akademik´, ´sosyal, sportif, kültürel etkinlikler´, ´projeler´ ve ´kurumsal kapasite´ olarak belirlendi. Okulun gelişim alanlarının tümünü okulun kendi ihtiyaçları ve imkânları doğrultusunda ele alıyoruz. Bu bir rekabet, bir kıyaslama bir performans değil, sadece daha etkili okullar inşa etmeye çalışıyoruz." dedi. 

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, MEB Şura Salonu´nda, Okul Profili Değerlendirme Çalışması Tanıtım Toplantısı düzenledi. Tanıtım filminde de yer alan "Eğitimde Yeni Sürüm" ifadelerine işaret eden Bakan Selçuk, bu söylemle kökün üzerine yeni bir filizlenmeden söz ettiklerini belirtti. Projeleri, bütünsel olarak eğitim sistemini inşa edecek bir yapıda kurgulamaya çalıştıklarına dikkati çeken Selçuk, "Bütün sistemin bütünsel olarak ele almazsak sistemin herhangi bir yerinde yapılan değişiklik bir çözüm üretebilir ama mevcut çözümlerimiz daha sonraki problemlerimize dönüşür." ifadesini kullandı. 
 
Yol haritalarındaki bileşenlerden bir tanesinin "Okul Profili Değerlendirme Çalışması" olduğunu vurgulayan Selçuk, şöyle devam etti: "Okul profili aslında, hizmet içi eğitimle, atamayla, finansmanla, yatırımla ilgili olan gibi hemen her konuyla alt sistemlerin hepsiyle bağlantılı bir konu. Çok merkezi bir kavram olarak okulu alıyoruz. Bu anlamda okulu eğitim sisteminin yapı taşı gibi görüyoruz. Ailenin toplumun ana çekirdek sistemi olması gibi okul da eğitim sisteminin ana çekirdek sistemidir. Eğer biz okulu tam olarak yapılandırabilir ve bir okulu kendi başına tıpkı bir vücudun hücresi gibi ele alabilirsek o zaman bu hücrelerden dokular organlar rahatlıkla oluşur. Eğer bu yapıyı kendi içinde bütünlüğü olan hücre yapısını tam olarak inşa edip işlevsel bir hale getiremezsek o zaman ne dokular ne organlar sağlıklı olarak gelişecektir. Bu sebeple okulu çok önemsiyoruz." 
 
Okulun önemine işaret eden Bakan Selçuk, "Daha etkili okullar için birlikte gelişmek istiyoruz. Yani bu bir rekabet, bir kıyaslama bir performans değil, sadece daha etkili okullar inşa etmeye çalışıyoruz. Bunun için izlememiz, değerlendirmemiz ve desteklememiz gerekiyor. ´Sadece okulları izledim" yok, ´sadece sizin durumunuz bu´, ´fotoğrafınızı çektim´, böyle bir şey değil. Aynı zamanda destekleme ihtiyacı son derece kritik." diye konuştu. 
 
Hedeflerdeki öncelik sıraları belirlenecek
Ziya Selçuk, "iyi, etkili okul" kavramlarına işaret ederek, sözlerini sürdürdü: "Okul müdürü olarak ne yapayım ki benim okulum daha iyi bir okul olsun. Hangi parametreler, hangi bileşenler var, benim iyi olduğum parametreler nelerdir? Benim zayıf olduğum konular nelerdir? Benim önümüzdeki yıl için hedeflemem gereken öncelik sıram nedir? Buna bağlı olarak bu okulu nasıl geliştirebilirim, nasıl bir yol haritası lazım bana. Bütün bunların cevabını veren bir muhtevadan söz ediyoruz. Bu arada bu içeriğin ulusal ve uluslararası standartlara da uygun olması da gerekiyor. Biz kendimize göre ölçüt listesi geliştirdiğimizde bunun nasıl bir anlamı var? Bu uluslararası literatüre nasıl girecek bu bağlamı da düşünmek zorundayız."  Bakan Selçuk, okulun gelişim alanlarına ilişkin, "Okul gelişim alanları, ´akademik´, ´sosyal, sportif, kültürel etkinlikler´, ´projeler´ ve ´kurumsal kapasite´ olarak belirlendi. Okulun gelişim alanlarının tümünü okulun kendi ihtiyaçları ve imkanları doğrultusunda ele alıyoruz." dedi. 
 
Okulun fiziksel alt yapısının, hangi sosyo-ekonomik bölgede olduğunu, kaç tane ücretli öğretmenin bulunduğu gibi parametrelere bakılacağını belirten Selçuk, şunları söyledi: "Bu çalışma, okulun kapasitesine bağlı olarak öğrenci başına kaç metrekare düşüyor, bahçesi ne kadardır, bütün bu parametreleri dikkate alarak her bir okulu bir parmak izi gibi kendi içerisinde değerlendirmektir. Uluslararası bazı sınavlarda sanki bütün okulları imkanları eşitmiş gibi doğrudan doğruya okullar arasında ya da ülkeler arasında birebir karşılaştırma yapılıyor. Biz bu konuyu tamamen okulun bulunduğu imkan ve şartlar içerisinde değerlendiriyoruz." Sistemde bir okul gelişim modelinin çıkarılacağını bildiren Selçuk, "Gelişim alanlarında ortalama 50 dolayında ölçüt var. Ölçütlerin hepsi ölçülebilir, izlenebilir, değerlendirilebilir ve uluslararası literatürde dikkate alınan ölçütler." diye konuştu. 
 
"Her okulun MR´ı çekilecek"
Selçuk, Okul Profili Değerlendirme Çalışması´nda okul yöneticiliğinin çok önemli olduğunu vurguladı. "Eğer bir yönetici sadece operasyonu yürütüp, günlük ihtiyacı sürdürüyorsa, o bizim için idareci niteliğindedir. Eğer yeni bir oyun kurmaya çalışıyorsa, yeni stratejiler geliştiriyorsa ve yaptığı işi tümüyle yeniden yapılandırabiliyorsa o zaman bizim için liderdir, okul lideridir." diyen Selçuk, okulların iyileştirilmesi için yönetici katmanından başlamak gerektiğine dikkati çekti. 
 
Okul gelişim modeli kapsamındaki alan, ölçüt ve göstergeler çerçevesinde tek bir okula özgü "okul profili"nin ortaya çıktığını anlatan Selçuk, "Her bir okulun kendine özgü profiliyle ilgili bir takım değerlendirmeler yapılıyor. Bu değerlendirmenin sonucunda da okulun yıllık gelişim planı ortaya çıkıyor. Biz, bir okulda bir yıl boyunca hangi parametrede, neyi, nasıl yapmalıyız... Bu konuda bir yol haritası çıkıyor, somut olarak bu gelişim planının alanları belirleniyor ve her bir yönetici, okul lideri arkadaşımız, kendi okulunun fotoğrafını, röntgenini, MR´ını çok net olarak görme imkanına kavuşuyor." değerlendirmesinde bulundu.
 
"Bir yıl sonra yeni profili ortaya çıkacak"
Millî Eğitim Bakanı Selçuk, iyi işlerin "iyi örnekler havuzu"nda biriktirileceğini belirterek, "Bütün okullar, eş zamanlı olarak birbirini izleme ve iyi örnekleri takip etme imkanına kavuşacak." dedi. Okulun yıllık gelişim planı çerçevesinde, öğretmen ve yöneticilerin okulun gelişimiyle ilgili hizmet sürecinde bulunacaklarını ifade eden Selçuk, şunları söyledi: "Bu arada destekleme kısmı devreye girecek. Her ilde, okulu iyileştirme ekipleriyle, bir okulun ihtiyacının nasıl sağlanacağı konusunda çalışmalar yapılacak. Üniversitelerden destek mi alacağız, her ilde kurduğumuz ölçme değerlendirme merkezlerinden ya da diğer uzmanlardan destek mi alacağız? İllere atadığımız uzmanlık kategorileri söz konusu olacak önümüzdeki öğretim yılı başında. Bu çalışma pilot olarak şu anda devam edecek. Gelecek seneyi beklemeyeceğiz. Süreci izleme imkanımız olacak. Bunların ardından okulun bir yıl sonra yeni profili ortaya çıkacak." 
 
Selçuk, okulun yeni profili çerçevesinde bir yılda sağladığı gelişmeyi mobil olarak izleyeceklerinin altını çizerek, "Okulun yöneticisi de bunu izleme imkanına sahip olacak. Ortaya konulan parametre hedeflerinde, nereden nereye gelindiği somut olarak ortaya konulacak. Biz bir yılın sonunda istediğimiz hedeflere ulaşamadıysak, niye ulaşamadığımızın, bunun sebeplerinin analiz edilmesi söz konusu olacak. Sonuçta hedeflere ulaşmak için her ne gerekiyorsa, o okula özgü yapısal dinamik ortaya konulacak." değerlendirmesinde bulundu.
 
Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Okul Profili Değerlendirme Çalışması´nda çok sayıda okul müdürü, il ve ilçe müdürü ile birlikte binlerce saat oturulup çalışıldığını belirterek ekipte bulunan bazı okul müdürlerini takdim ederek, kendilerini kutladı. Selçuk, okullar için gelişim planı sürecinin yıllık uygulanacağını ifade ederek, "Birinci yıl tamamlandığında, bir okulun değerlendirmesinin yapıldığını, okul gelişim planının hayata geçtiğini, bunun uygulandığını ve okulun döngüsünün yeni profille ortaya çıktığını göreceğiz. Bu burada bitmeyecek, okulun ikinci yılını takip edeceğiz. O okulun ikinci yıl nereye varacağını izleyeceğiz. Aynı süreç yeniden bir gelişim planına bağlı olarak uygulanacak. Bunu sonucunda okulun yeni profilini görme imkanımız olacak. Her bir okulu gelişimiyle ilgili çalışmaları analiz edeceğiz." diye konuştu.
 
"Okulların kanıta dayalı verileri ortaya koyulacak"
Okulla ilgili kararların kanıt temelli alınmasına imkan sağlanacağına dikkati çeken Selçuk, "Kanıt temelli karar almak çok önemli. Bütünsel olarak, Okul Gelişimini İzleme Platformu´nu bitirdik, bunun deneme çalışmalarını yaptık. Her bir okulun tek tek, bütün kanıta dayalı verisini ortaya koyma ve okulun fotoğrafını çok farklı parametrelerde izleyen ve değerlendiren bir yaklaşım içerisinde görme imkanına sahip olunacak." değerlendirmesini yaptı.
 
Bakan Selçuk, okulları karşılaştırma, rekabet ortamına sokma, yarıştırma gibi bakış açılarının olmadığını vurgulayarak, her okulun, imkanları çerçevesine gelişmesine önem verdiklerini dile getirdi. Türkiye´de başarı hikayesine sahip birçok okul olduğuna değinen Selçuk, birçok okul müdürünün imkanı zayıf okullara giderek, 1-2 yılda büyük başarılara imza attıklarına işaret etti.
 
Selçuk, müdürlerin okullar için önemine vurgu yaparak, şöyle devam etti: "Başlangıç aşamasında okul müdürünün yeterliliği, bir okulun geleceği için hayati derecede önem taşıyor. Bu bakış açısıyla, yönetici ve öğretmenlere sürekli gelişim desteği vermemiz lazım. Bu desteği vermediğimizde okulları kendi haline bırakmış oluruz. Eğitimde bir ekip olursanız, ortak bir hayalin, heyecanın peşinden giderseniz; öğretmen odasını bir huzur adasına çevirebilirseniz, başarısız olma imkanınız yok." 
 
"Çocuğa hakkı olanı vermek gerekiyor"
"Çocuğa hakkı olanı uluslararası standartlarda veremezsek çocuğun hukukunu zedeleriz." diyen Selçuk, çocuğa hakkı olanı vermenin öncelikle çocuğun eğitimiyle değil öğretmenin-yöneticinin-okulun gelişimiyle olacağına dikkati çekti. Elverişsiz okulların öncelikli olarak desteklenmesi konusunu çok önemsediklerinin altını çizen Millî Eğitim Bakanı Selçuk, "İmkan bakımından en alttaki okullarımızı yükseltmezsek okullarımız arasındaki öğrenme ve imkan farkını kapatamayız. Bunu kapatamazsak da sınav baskısını azaltamayız. Bunu yapabilmenin temel şartı bazı okuları önceliklendirmek ve her okula eşit bir muamelede değil adil bir muamelede bulunmak." dedi. 
 
Eğitim sistemindeki tüm çalışmaların tüm paydaşların ortak olarak geliştirmesi gereken bir konu olduğuna değinen Selçuk, "Bu, Ankara´dan genelge gönderilerek yapılacak bir iş değil. Bu iş tümüyle mutfakta çalışan öğretmenlerimin, meslektaşlarımın, bütün çalışanlarımın, okul müdürü arkadaşlarımın omuz vermesi ile olacak bir iş." ifadesini kullandı. Okul Profili çalışmasında okulun, ilçenin, ilin ve Türkiye´deki tüm okulların tümünün görüleceğini anlatan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun sonucunda uluslararası standartlarla ülkemizin okullarını ve ulusal verilerini karşılaştırabiliyor muyuz? Karşılaştırabiliyoruz. Böylece okullar arasındaki imkan ve öğrenme farkının azalmasını bekliyoruz. Bu nasıl azalacak? Her okulun eksik olduğu gelişmesi gereken yönler neyse önceliklendirip onlara yatırım yaparak, bir yol haritası çıkararak, izleyip değerlendirip destekleyerek o okulun güçlenmesine yardımcı olmakla... Her okulda bir gelişme potansiyeli zaten var. Sadece ortak bir hizaya bakmak, ortak bir kavram çerçevesine bakmak, ortak bir hayale bakmak, ortak bir dil kullanmak. Mesele burada. Bu yapılabilir bir şey. Hepimiz aynı yöne doğru gideceğiz. Asgari müştereklerde hepimiz aynı dili kullanalım, iller kendine göre ayrıca farklılaşsın o da güzel."
 
Türkiye´deki okul sisteminin bütünsel olarak ilerlemesi için kapasitenin fazlasıyla olduğuna değinen Selçuk, "Burada bir modelleme yapmak, bir simülasyon yapmak ve bunun sonucunda tüm illeri ve milli çaptaki ana çerçeveyi yönetebilme meselesi var." diye konuştu. Bakan Selçuk, kanıta ve gerçek ihtiyaca göre politika üretilmesinin çok önemli olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Bakanlık hangi konuda ne karar alacaksa bunu kanıta dayalı almalı. Eğer kanıta dayalı almazsa Bakan´ın şahsi beğenileri ya da ilgili bürokratların, yetkililerin tercihleri ya da o günlerde etkili olan bir takım bağlam dışı karar mekanizmalarının etkileriyle o ilde çok farklı işler yapılabilir. Biz bunu istemiyoruz. Zaten sınırlı kaynağımız var, bunu etkili kullanmak için de muhakkak surette veriye dayalı yaklaşımımızı kullanmak zorundayız."
 
Okul Profili çalışması ile okulları öğretmen yetiştirme ve hizmet içi eğitim, finansman yönetimi, ölçme değerlendirme, müfredat gibi konularla ilişkilendirme imkanına sahip olduklarını bildiren Selçuk, "Böylece her bir birim, kendi içinde bağımsız olarak değil her biri birbiriyle bağlantılı eş güdümlü olarak mekanizmaya destek olabilecek. Sonuçta ulaşmak istediğimiz yer, Türkiye´de eğitim sisteminin bütün alt sistemlerinin senkronize olması ve bir proje dahilinde kararlar alınması." dedi. 
 
Okullar arasındaki imkan ve başarı farkı azaltılacak
Bakan Ziya Selçuk´un açıkladığı "Okul Profili Değerlendirme" çalışmasıyla okullar, belirli ölçütlere göre, öğrenme analitiğinden okullar arası başarı farkına, sosyokültürel etkinliklerden gelişim planlarına, okulun fiziksel ve insan kaynakları imkanlarından bürokratik süreçlere kadar geniş bir perspektifle, bütünsel olarak ele alınacak. Okulları birbiriyle kıyaslamadan, kendi gelişimi üzerinden değerlendirmeyi amaçlayan çalışma, aralarındaki imkan ve başarı farkını azaltarak ve eğitimin niteliğini artırarak tüm okulları yukarıya taşımayı amaçlıyor.
 
Doğru müdahaleyi yapabilmek için öncelikle veriye dayalı sorunu görebilmek ve teşhisi doğru koyabilmenin gerekliliği ile yola çıkan Milli Eğitim Bakanlığı, sistemle bütünleşecek "İyileştirme Ekipleri" oluşturacak. Bu kapsamda, okullar, ilçe ve il Milli Eğitim Müdürlükleri ve Bakanlık bünyesindeki "İyileştirme Ekipleri" sorumlu oldukları okullarda veriye dayalı eylem planları hazırlayarak hızlı ve etkili çözümler sunacak. Öğretmenler de yeni eğitim programları, sertifika ve yan alan yetkinlikleri ile sürecin merkezinde olacak.
 
İyileşmeye giden yolda okulların yol haritasını oluşturacak olan "Okul Gelişim Planları", öğretmen ve okul yöneticileri ile birlikte hazırlanacak. Her okulun kendi ihtiyaçları ve kendi yapısı kapsamında oluşturduğu planlar bir yazılım üzerinde görülebilecek, okulun ihtiyaçları doğrultusunda iyileştirilmesinde öğretmen ve okul yöneticisinin kararı esas alınacak. Haftalık, aylık ve yıllık eylem planları oluşturulacak, uygulamalar izlenecek, değerlendirilecek ve desteklenecek.
 
"Eşitlik değil, adalet"
Millî Eğitim’in en küçük organizasyonel birimi olan okul ile en üst birimi arasındaki iletişimi sağlayabilmek için önemli bir atılım olan okul gelişim planları sayesinde, okulun ihtiyacından zamanında ve detaylı bir şekilde haberdar olunup ihtiyacı görme ve ihtiyacı giderme süreci hız kazanmış olacak. Var olan veya oluşabilecek sorunlar öngörülerek, yerinde ve hemen çözüm üretilecek. Okul gelişim planları ile okulun hangi alanda desteklenmesi gerektiği ortaya çıktığında Bakanlık imkan ve kaynakları her okula ihtiyacı oranında adil olarak dağıtılacak. Şartları elverişsiz olan okullara pozitif ayrımcılık yapılarak, imkanı görece daha iyi olan okulların gelişimi de ihtiyaçları doğrultusunda desteklenerek ve iyileşme sürdürülebilir kılınacak.
 
Okul Profili Değerlendirme çalışmasına ilişkin sunuma ulaşmak için tıklayınız.

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.